Bir Modem Güncelleme Hikâyesi: Asus DSL-N14U

Daha önce bahsetmiş miydim hatırlamıyorum, evimize taşınırken bayağı bir uğraş ile eve Gigabit network kurmuştum. Merdivenin altında odalardan gelen Ethernet kabloları ve telefon kabloları toplanıyor, splitter üzerinden ADSL kablosuz modeme giriyor, ADSL modemde de doğrudan 24 port’lu switch’e bağlanıyordu. Kablosuz modemi de evde hangi odadaki uca bağlarsam, kablosuz yayını sorunsuz olarak yapıyordu. Özetle, en yenisi 2006 yılında alınmış 3 tane network cihazı ile evdeki bağlantıları sağlıyordum: Zoom X4 kablolu modem (2004), Datron RTA 1030W kablosuz modem – erişim noktası olarak kullandığım –  (2006) ve Surecom switch – Fast Ethernet – (2006).

Yakın zamanda Internet’te kopmalar başlamıştı. Splitter’dır, modem’dir, reset’tir derken, modemler ve splitter rahmetli oldular. Ben de evdeki ağı tümden kablosuz ağa çevirmeye karar verdim. Bunun için de tek port modem yerine 4 port modem alıp, switch’in görevini de modem’e vererek elimine etmeyi düşündüm. En çok kullanılan port’ları modeme bağladığımda ayrı bir switch’e gerek kalmayacaktı.

Evde Internet olmadığı ve ailem geleceği için biraz hızlıca bir araştırma süreci sonunda Asus DSL-N14U modemi gözüme kestirdim. Benim için artıları şunlardı:

• 4 adet Ethernet port
• 1 adet yazıcı/disk paylaşımı için USB port
• İndirme yöneticisi

Düzenli takip ettiğim ve görüşlerine son derece güvendiğim Teknoseyir sitesinde Asus ağ cihazları ile ilgili olumlu yorumları da seyretmiş olduğumdan Asus benim için güvenli bir tercih oldu. Linksys de tercih edebilirdim aslında (tabi ki Cisco’dan dolayı) ama nedense Asus’u tercih ettim. Hepsiburada‘dan aynı gün teslim olarak siparişimi verdim.

Solda ve ortada halefler, sağda selef.

Modemim Perşembe gecesi geldi. Ancak ne yazık ki Cumartesi akşama kadar kutusunu açma ve kurma şansım olmadı.

Asus DSL-N14U kutu içeriği: 1 adet CAT5 kablo, 1 adet telefon kablosu, 1 adet splitter, 1 adet modem, 2 adet anten (takılı). Ayrıca Datron RTA-1030W ve bellenim ve kurtarma uygulamalarının olduğu USB flash diskim.

Cumartesi akşamı kablosunu takıp varsayılan IP adresinden modeme bağlandım. Bağlanır bağlanmaz modem hemen bana varsayılan yönetici şifresini değiştirtti. Gerçekten çok iyi bir düşünce, tebrikler Asus:

Modeme ilk bağlandığımızda, yazılım hemen varsayılan admin şifresinin değiştirilme ekranına yönlendiriyor.

Yapılandırmaya başladığımda kablo ve splitter sorunları ile bir kez daha uğraştım, onları geçiyorum, onlar her şanssızın başına gelebilecek şeyler. Esas baş ağrısı benim modemin varsayılan IP’sini değiştirmem ile başladı. Bizim ev ağı 10.0.0.0/255.255.255.0 (10.0.0.0/24) üzerinden çalışıyordu, Asus modem de kutundan 192.168.1.1/24 bloğuna ayarlı çıktı. Tabi ki yönetim panelinde modemin IP adresi ve ağ maskesini değiştirebileceğimi gördüğümde doğrudan 10.0.0.0/24 bloğunu yapılandırdım. Modem yeniden başlayınca ve bilgisayarım doğru IP alınca yapılandırmanın bittiğini düşündüm. Birkaç defa daha hot (soft) ve cold (hard) olarak modemi yeniden başlatıp yapılandırmadan emin oldum. Sonrasında da modemi yerine aldım,  bağlantılarını yaptım ve açtım.

10.0.0.0/24 bloğunda IP adres yapılandırmamız tamam gözüküyor (şimdilik).

Modemi açtığımda başıma geleceklerden haberim yoktu. Eşimin ve benim cep telefonlarım kablosuz ağa bağlanıyor ancak telefonlar Internet bağlantımızın kararsız olduğunu söylüyordu. Modemi yeniden başlatınca yaklaşık 1 dakika boyunca bağlantı sağlanabiliyor, sonrasında bağlantı yine kararsız hale dönüyordu. Ayrıca modeme de Ethernet kablo üzerinden sadece bu kısa sürede ulaşılabiliyor, sonrasında web arayüzü zaman aşımı (time out) sebebiyle donuyor, telnet de aynı şekilde kopuyordu.

Bundan daha önce Zoom ADSL modem’de de modemin IP adres değişikliğinin ne sonuçlar verdiğini yaşadığımdan hemen modemi yeniden başlatıp modemi 192.168.1.1/24 bloğunda yapılandırdım. Bu arada daha önce yapılandırmış olduğum DHCP IP havuzum 10.0.0.10-10.0.0.253 arasında olduğundan modem bu aralığın IP bloğu dışında olduğunu söyleyerek DHCP havuzunu otomatik olarak sildi (sağolsun). Modem kendisini yeniden başlattığında çok şükür ki kendisine gelmişti. Birkaç yeniden başlatma sonrasında hem kablolu, hem de kablosuz olarak bağlantı sorunu yoktu.

Her ne kadar saat gece 11 olsa da tabi ki modemi bu şekilde bırakamazdım. Modem 1.0.6.4 bellenim (firmware) sürümü ile gelmişti ve yeni sürüm de 1.0.7.6 sürümüydü. Araştırmalarım sırasında DonanımHaber sitesinde MühendisMurat kullanıcısının yazdığı detaylı yazıda modemin arayüzünden özellikle arayüz dili Türkçe iken bellenim güncellemesi yapılmaması gerektiğini, bu şekilde güncellemenin modemi soft brick haline getireceği aklımda kalmıştı. Zaten kullandığım tüm sistemleri İngilizce arayüz ile kullandığım için arayüzden doğrudan güncelleme yapmanın bir sorun olmayacağını düşündüm. Yine de MühendisMurat’ın öğüdünü aklımda tutup 1.0.7.6 bellenim sürümünü ve bellenim geri yükleme (firmware restoration) uygulamasını Internet’ten indirdim ve USB belleğime kaydettim. Arayüzden bellenim güncellemesini başlattım.

Sonuç: fiyasko. İngilizce arayüzden bellenim güncellemesi sonrasında ADSL modem tamamen soft brick haline gelmişti. İşin kötüsü Asus’un destek sitesinde herhangi bir kurtarma bellenim dosyası gibi özel bir dosya yoktu. İki seçeneğim vardı:

1. bellenim geri yükleme aracını çalıştırıp elimdeki 1.0.7.6 bellenim sürümünü modeme yüklemek,
2. modemi koltuğumun altına alıp Asus servise götürmek.

Tabi ki savaşmadan ölmeyi kabul etmediğim için modemi kurtarma moduna (recovery mode) alarak 1. seçenek ile devam ettim. Yükleme ve yeniden başlatma yaklaşık 3 dakika sürdü. Modem açılınca hemen arayüzden bağlanmaya çalıştım. Sonuç: başarılı! Sanırım gece yarısı olabilecek en güzel şeydi bu.

Sonrasında hemen son kalan işleri yaptım:

• DNS adreslerini değiştirdim,
• DHCP havuzumu 192.168.1.10 – 192.168.1.253 olarak ayarladım (192.168.1.1 – 192.168.1.9 aralığı evdeki diğer sabit ağ cihazları için – Chromecast gibi – ayrılmış durumda)
• WPA-2 yapılandırmasını yaptım,
• Kablosuz bağlantı için izin verdiğim MAC Adres listesini girdim,
• Misafir ağını aktif hâle getirdim.

İlk etapta çalışması gereken bilgisayar, telefon vs. tüm cihazların çalışır durumda olduğunu gördükten sonra geceyi noktalayıp uyudum.

Pazar sabahı testlere başladım. Eşimin telefonu üzerinden YouTube’dan 2 saatlik bir videoyu Chromecast’te en yüksek çözünürlükte açtıktan sonra ben de dizüstü bilgisayarımı açtım. Zaten hiçbir şey yapmasam OneDrive’ı senkronize edecek ve bu da modeme ek bir trafik getirecekti. Ancak hem Internet hattının hem de kablosuz ağın tamamen doygunluğa ulaşmayacağını (sature olmayacağını) düşünerek bilgisayarımdan aynı zamanda eşimin dizüstü bilgisayarına 4 Gigabyte’lık bir dosya gönderdim. Bu işlemler sürerken Chromecast’ten izlediğimiz videoda ve dosya transferinde bir kesinti olmadı (merak eden okuyucularım için: dizüstümdeki D diskinde (HDD diskim, SSD değil) bu işlemler sırasında disk I/O’lar beklendiği gibi yükseldi ama tabi ki bunun kablosuz ağ ile bir ilgisi yok). Yani şimdilik durum iyi gözüküyor.

Sonuç olarak, bu modemi almayı düşünüyorsanız, eğer benim yukarıda saydığım kıstaslarım da sizin için öncelikliyse ve benim gibi IP blokları vs. uğraşmayıp modeminizi hemen kurup çalıştırmak istiyorsanız bu kablosuz modemi size tavsiye edebilirim. Ancak daha ileri özellikler arıyorsanız, daha üst modellere bakmanız daha doğru olacaktır.